Yeşilin maviyi kucakladığı bir yerdir Giresun...
Doğa mucizesinin nadide bir parçası, tarifi olmayan görsel bir şölendir Giresun.. Kirazın anavatanı, fındığın başkenti, Karadenizin incisidir Giresun.. Sayısız kültürün harman olduğu bir yer.. Doğu Karadeniz’in tek adasını barındıran efsaneler diyarıdır Giresun..
Giresun Milattan önce 8. yüzyılda Miletoslular tarafından bir liman şehri olarak kuruldu. Sonraki yıllarda Pontus, Roma, Bizans, Selçuklu ve Moğolların hakimiyetinde kalan kent; Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet tarafından 1461 yılında Osmanlı İmparatorluğu’na bağlandı. Giresun 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin bir ili olarak tarihteki yerini aldı.
Giresun Kirazın ana yurdu. Antik ismi "Kerasus" olan şehir ismini kirazdan almış. Giresun’da doğal olarak yetişen kirazı Roma komutanı Lukullus İtalya’ya götürmüş ve kiraz buradan tüm dünyaya yayılmıştır.
Bu kültür harmanından günümüze gelen görülmeye değer bir çok tarihi yapı bulunmakta. Pontus’lular zamanında yapılan Giresun Kalesi; şehri ikiye bölen tepenin üstüne kurulu. Yüksekte olması nedeniyle kıyıya hakim bir görüş açısına sahip. Etrafı surlarla çevrili kalede sığınak olarak kullanılan mağaralar, Pontus Kralı 1. Farnakes’in saray kalıntıları ve Atatürk’ün koruma komutanlığını yapmış Topal Osman Ağa’nın anıt mezarı yer alıyor.
1. Dünya Savaşının sonlarına doğru Topal Osman Ağa liderliğinde kurulan 42 ve 47. Giresun Gönüllü Alayları Anadolu’nun kurtuluşu için Sakarya ve Anadolu’da kahramanlık öyküleri yazmışlardır.
Asırlar öncesinden günümüze ışık tutan ve bugün müze olarak kullanılan 18. yüzyıla ait Gogora Kilisesi, Gotik mimarinin bir eseri olan Katolik Kilisesi, Şebinkarahisarda bulunan Bizans dönemine ait Meryem Ana Manastırı, Nicese, Kırkharman ve Çakrak kiliseleri bölgede yaşamış farklı kültürlerin miras bıraktığı değerlerden bazıları.
Şebinkarahisar ilçe merkezinde bulunan ve bir kartal yuvasını andıran Şebinkarahisar Kalesi, Atatürk Müzesi, İstiklal Çeşmesi, Osmanlı döneminde han olarak kullanılan Taşhanlar ve Fatih Camii, sahile yaklaştıkça karşımıza çıkan Espiye Andoz Kalesi, Yağlıdere Vadisinde Ağanın Köprüsü ve Ortaköy Köprüleri, Tirebolu Sen Jean, Bedrama, Eynesil Kaleleri halen ihtişamlı görünümlerini koruyan yapılardandır.
Giresun’un fethi sırasında şehit düşen Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet Han’ın uç beylerinden Seyit Vakkas için yaptırılan türbe halk tarafından sıkça ziyaret edilen tarihi yerlerden biridir. 19. yüzyılda inşa edilen eski hükümet konağı, 3 ayrı mimari tarzla hazırlanan Taşkışla adıyla anılan Ticaret Lisesi Binası, 1594 yılında yapılan Hacı Hüseyin Camii, 1830 yılında Eymetullah Han tarafından yaptırılan kale Camii, Kapu Camii ve Millet Bahçesi Kapısı Giresun şehir merkezinde bulunan ve tarihi günümüze dayanan tarihi eserlerin başında geliyor.
Sivil mimarinin yaşayan en güzel ev örneklerini bulunduran Zeytinlik Mahallesi yüzyıllar öncesinin sosyal yaşamını anlatıyor. Mahalle koruma altına alındı ve halen bu eşsiz mimarinin pırıltıları Giresun’dan yükselmeye devam ediyor.
Giresun’un en önemli turistik yerlerinden biride mitolojideki adı "Aretias" olan Giresun Adası. Giresun şehir merkezinin 1 mil açığında bulunan ve doğu karadenizin tek adası olma özelliğini taşıyan Giresun Adası üzerinde eski çağlara ait sur ve manastır kalıntılarıyla iki büyük şarap fıçısı bulunduruyor. Ada ile ilgili bir çok efsane ve mitolojide geçen bir çok olay var;
"Antik Yunan’da Tabai Kralı Atamana’nın Nefele adlı karısından iki erkek çocuğu olur. Kral çocuklarını kurban ederse ülkesini kıtlıktan kurtaracağına inandırılır. Bunu öğrenen anneleri Nefele çocuklarını Altın Posta sararak Kafkaslara gönderir. Sonraki yıllarda aralarında Herkül’ünde bulunduğu bir grup yiğit Altın Postu ele geçirmek amacıyla "Argon" adlı bir gemiyle Karadeniz’e açılırlar ve Giresun Adası’na gelirler. Ancak adada onları Herkül’ün Yunanistan’dan kovduğu ejderha yapılı kuşlar karşılar. Kuşlarla Argonatlar arasında büyük bir savaş başlar. Argonatlar kuşları öldürür ve altın postu almak üzere Giresun Adası’ndan ayrılıp Kafkaslara doğru yollarına devam ederler.
Dünyanın en kaliteli fındığı Giresun’da yetişiyor. Fındık yörenin en önemli geçim kaynağı, Şehrin merkezinde bulunan "Fındık Başımızın Tacı" heykeli bunun en önemli simgesel öğelerinden biri.
Vahşi mavilikteki Karadeniz’in sunduğu deniz ürünleri Giresun’un vazgeçilmez lezzetlerinden. Balığın yanı sıra Taflan Kavurması, Kiraz Tuzlusu, Pancar Diblesi, Sakarca Mücveri, Turşu Kavurması, Pazı Mıhlaması, Mısır Ekmeği, Kabak Tatlısı ve Meşhur Karadeniz Pidesi gibi bir çok farklı lezzeti bulmak mümkün Giresun sofralarında.
Yüzyıllardan süregelen sofra kültürü gibi Kazancılar Yokuşunun otantik görünümü değişmemiş. Babadan oğla geçen Bakırcılık sanatı önemini yitirse de çekiç seslerinin ısrarlı yankılarını duymak mümkün Giresun’da..
Karadeniz sahilinin en şirin görünümüne sahip olan Giresun’da doğal güzelliklerinin yanı sıra sosyal ve kültürel yapısıyla da ön plana çıkıyor. Son yıllarda turizm adına yapılan çalışmalar neticesinde konaklama ve sosyal aktiviteler yönünden gelişme gösteren şehir, modern yaşamıyla Türkiye’nin turizm merkezlerinden biri olmaya aday. Eşsiz tabi güzelliklerini muhafaza eden Giresun’da bir günde dört mevsimi yaşamak mümkün. Karadeniz’in masmavi sularıyla işlenmiş doğal koyları, yemyeşil bitki örtüsüyle oluşturduğu ahenk görülmeye değer.
Yaz aylarında deniz kıyıları gerek yöre halkının gerekse yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri haline geliyor. Sahilden yükseklere çıkıldıkça doğanın bambaşka bir yüzü ile karşılaşmak mümkün. Yeşilin her tonunu gözlere ve gönüllere sunan Giresun Yaylaları keşfedilmemiş görünümleriyle heyecan verici. Doğal kaynak sularının şırıltısı Muhteşem çam ormanlarının huzur veren sessizliği ve her adımda hissedilen yöresel ezgilerin resitali karşılıyor yaylalara gelenleri..
Kümbet Giresun’un en popüler yaylası. Kümbet’e 5 km. uzaklıkta sakız kokulu çam ormanlarının arasında kurulan Koçkayası Yayla Tatil Köyü Türkiye’ye örnek bir tesis. Bu tesis her türlü aktivitenin gerçekleştirilebileceği tarzdan turizme hazırlanıyor.
Yaylanın doğal görünümünü bozmayacak biçimde yapılan kütük evler, 200 kişilik restaurant, disco, bar ve otel yer alıyor. Tatil köyünün hemen yanındaki 2465 m. Yükseklikteki Göktepe geleceğin kayak merkezi olmaya aday.
Orta Karadeniz’in en yüksek noktası olan 3107 metrelik Karagöl Dağı Giresun’da yer alıyor. Üzerinde 6 tane göl bulunan Karagöl Dağları dağcılığa yeni başlayanlar ve doğa yürüyüşçüleri için ideal bir yer. Doğayı sevenlere yazın ayrı kışın ayrı güzellikler suna Karagöl Dağları’nı özellikle yayla çiçeklerinin bir halı misali her yeri kapladığı Haziran ve Temmuz aylarında yürüyerek geçmenin tadına doyum olmaz. Yine tabloyu andıran görünümleriyle son yıllarda doğa meraklılarının yeri haline gelen Bektaş, Paşa Konağı, Sis Dağı, Karadoğa ve Karaovacık yaylaları adeta cennetin yeryüzündeki temsilcileri..
Yaşatılan gelenekler arasında halk tarafından Mayıs 7’si diye adlandırılan Aksu Şenlikleri. Binlerce Giresunlunun ilgi gösterdiği festivale dünyanın çeşitli ülkelerinden katılımlar oluyor.
Giresun eşsiz doğal güzellikleri, sosyal ve kültürel yapısıyla, tarihi özellikleriyle unutulmaz anlar yaşayabileceğiniz muhteşem bir turizm kenti.